Belediyede kamu yararı yok, patron menfaati var!
31 Mart yerel seçimlerinden bu yana, AKP ve kayyum yönetiminden yeni çıkan pek çok belediyeden çarpıcı bilgiler geliyor. Kayyumların milyonlarca liraya yaptırdığı lüks makam odaları, altın varaklı ‘kral banyoları’, fındık fıstığa ayrılan yüzlerce lira ve benzeri korkunç israf yeni başkanlar tarafından teşhir ediliyor.
İBB başkanlığının 25 yıllık merkez sağ yönetimden (Refah, ANAP ve AKP) CHP’ye geçmesi ise en büyük gürültüyü kopardı. 2019 yılının başından beri, İBB bütçesinden AKP’li siyasetçilere ve yandaşlarına “dernek, vakıf” kılıfı altında ne kadar para aktarıldığı teşhir edilmeye başlanmıştı. Seçimden sonra ise, (eski AB Bakanı) Egemen Bağış’ın şoförüne 13 yıldır İBB bütçesinden maaş ödendiği, belediye üzerine kiralanan binlerce makam aracının başka işler için kullanıldığı, hatta İBB’de çalışıyor görünen 80 bin kişiden 60 bininin AKP teşkilatları için de çalıştığı ortaya çıktı.
İBB kavgası sırasında dikkatleri çeken bir diğer gerçek ise, “yandaş medya” adıyla bilinen gazete ve televizyonların patronları ve bu patronların diğer sektörlerdeki işleri oldu. ATV, A Haber, Kanal D, CNN Türk, Show TV gibi televizyonların ve Sabah, Akşam, Yeni Şafak, Hürriyet gibi gazetelerin sahipleri, aynı zamanda büyük inşaat şirketlerinin de patronu. Bilindiği gibi AKP döneminde en çok inşaat sektörü büyüdü ve çoğu proje İstanbul’da yürütüldü. Bu şirketlerin, İBB’nin AKP yönetiminde kalmasını istemek için birçok sebebi var.
Bu şirketlerden biri, Kalyon Grubu. Kalyon İnşaat’ı ve Turkuvaz Medya’yı (ATV, Sabah, Takvim vb.) barındıran grup, İstanbul’un en büyük talancılarından biri. Taksim Yayalaştırma Projesi, Mecidiyeköy-Mahmutbey Metrosu gibi büyük projeleri İBB finanse etti, Kalyon İnşaat yürüttü. Medya grubunun yönetiminde de, Berat Albayrak’ın kardeşi bulunuyor.
Yandaş medyanın bir diğer üyesi olan Yeni Şafak, Albayrak Grubuna ait. Bu grup, 1952 yılında kurulan bir inşaat firmasıyken, Erdoğan’ın 1994’te İBB başkanı olmasından sonra ivmelenerek büyüdü. Grup günümüzde, İSKİ, İGDAŞ gibi büyük İBB şirketleriyle çalışarak vurgun yapıyor. Buna paralel olarak Yeni Şafak aracılığıyla, yalanlarla dolu ‘haberler’ ve iktidar propagandası yapıyor.
Demirören, Doğuş, İhlas gibi gruplar da, sahip oldukları medya organlarını kullanarak rantı korumaya çalışanlar arasında.
Yerel seçimler bir kez daha gösterdi ki, patronlar medyadan inşaata, enerjiden ulaşıma her sektörü kendi ceplerini doldurmak için kullanıyor. Çıkarlarının AKP yönetimi ile birebir bağlantılı olduğunu iyi bildiklerinden, onu korumak için ellerindeki tüm imkanları seferber ediyorlar. Biz işçi sınıfı da çıkarlarımızı iyi anlamalı ve halkın parasıyla fonlanan belediyeyi bir rant kapısı olarak kullanan patronlarla mücadele etmeliyiz. (1.05.2019)
