AKP’nin İstanbul açmazı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı CHP’li İmamoğlu kazandı, ancak göreve başlaması geciktiriliyor.
Belediye binasının etrafı zırhlı polis araçları ve ağır silahlı polisler tarafından kuşatılmış durumda. Buna yandaş gazetecilerin ve politikacıların hiç bitmeyen saldırgan konuşmaları eşlik ediyor.
Bu büyük çabanın nedeni, 7 bakanlık bütçesinden büyük kaynağa sahip olan belediyenin parasını, yasal veya yasa dışı şekilde aralarında paylaşanların telaşı. Bir kısmı çıkarını ve ayrıcalığını garantiye almak istiyor, bir kısmı yolsuzluğunu gizlemeye çalışıyor.
Belediye bütçesinden tarikatlara, siyasilerin yakınlarının vakıflarına, çiçek dikimi, tören kutlaması gibi uyduruk işler üzerinden yüzlerce patronun, taşeronun kasasına akan para yasal ama AKP’ye giden, seçim masrafları gibi usulsüz harcamaların silinmesi zaman alıyor.
Bir yandan da, “geçersiz oy” laflarıyla seçimin adil geçmediği fikri yayılıp yeni yönetime karşı önyargı yaratılıyor.
Siyasilerin seçmene önem verdiklerini söyleyerek ileri sürdükleri itirazların hepsi ikiyüzlü. Oy sayımı da sonucu değiştirmeyecek. Çünkü her sandıkta AKP’li sandık üyesinin onayı olmadan sayım bitirilmedi. Zaten Erdoğan’ın seçim sonucuna saygı göstermek gibi bir demokrasi geleneği yok. Tam aksine Erdoğan, sonuçlar bir oyla olsa bile kendi lehine olduğunda kabul ediyor, aksi taktirde seçimi kendine uyduruyor. Diyarbakır milletvekilliğini HDP’den alıp kendi adayına vermişti. Son genel seçimi yeniletti. Hatta bizzat kendisi, istifa ettirilen Siirt milletvekili yerine ilk kez milletvekili olmuştu. Yani böyle işleri çok iyi bilir, becerir.
Bu nedenle “15 büyükşehir kazandık” diyerek İstanbul’u saymıyor gibi davransa da, fırsatını bulduğu an tavır değiştireceğinden emin olabiliriz. Son ana kadar elinden geleni yapacaktır. ABD ve Batı’nın açıklamalarına tepki göstermelerinin nedeni, bu çabalarını zorlaştırmasıdır.
Esas sorun başka: Geçmişte bunu yaptığında güç göstergesi olarak algılanıyor, ileri sürülen bahaneler destek görüyordu. Bugün aynı şey AKP’nin ve Erdoğan’ın zayıflığı olarak algılanacak ve kendi tabanında bile tepkiye neden olacak. (04.04.19)
