YHT kazası; insan değil para önemli
Ankara’daki YTH kazasının, hattın sinyalizasyon sistemi yapılmadan kullanılmasından kaynaklandığı açık. Ulaştırma bakanı bu nedenle kazanın hemen ikinci günü “sinyalizasyon demiryolları için olmazsa, olmaz değil” diye açıklama yapmıştı.
Bu açıklama, hattın açılışını 24 haziran seçimine yetiştirmek için güvenliği hiçe sayan siyasilerin; başta Erdoğan olmak üzere dönemin başbakanı Yıldırım’ın, ulaştırma bakanı ve altındakilerin hiç sorumluluk almayacaklarını anlatıyor. Hiç bedel ödemeyecekleri için aynı şekilde devam edecekler ve yeni sözde kazalar olacak.
Bunu Pamukova’daki ölüm ve yaralanmaların siyasi, idari karar verici olarak sorumluluğu olanların bedel ödememesinin sonucu, benzerinin yaşanmasıyla görüyoruz. Tam aksine o dönem ulaştırma bakanı olan Binali Yıldırım, yükselmeye devam etti; başbakan, meclis başkanı oldu. Oysa aynı hattın, biraz daha geç açılması ve biraz daha para harcanarak işletilmesi riski en alta indirecekti.
Bu düzende kâr dışında hiç bir şeye önem verilmiyor; her şeyi var eden işçilerin, gençlerin, sıradan insanların önemi yok. Yeni havaalanı daha açılmadan, alanda gençlere sözde festival yapıldı. Oysa iş güvenliğinin birinci kuralı; inşaat alanına girilmezdir! En gözde siyasetçiler, iş güvenliği kurallarını bilerek, isteyerek, patronların çıkarları için ihlal ediyor. Böylece patronlara iş güvenliği masrafından kurtarıyor, emekçilere de patronları sonuna kadar destekledikleri mesajını iletiyor.
Ankara’da ölümlere, yaralanmalara, tren hattının tahrip olmasına neden olan kazayı önleyecek olan sinyalizasyon sisteminin ihalesinin yapıldığı ama ihaleyi alan patronların, alt taşeronlara paylaştırmayı bitiremediği için yapılmadığı sosyal medyada ifade edildi. Yani önce can değil, önce para; her sözde kazanın arkasında olduğu gibi. (01.12.18)