Sert kavgalardan geriye kalanlar
Kısa bir süre önce büyük tartışmalara yol açan ABD ile tutuklu rahip krizi, bir anda gündemden düştü. Oysa ne rahip serbest kaldı ne de başka bir değişklik oldu. Demek ki asıl sorun farklı.
Politikacılar medyada bol keseden atıp tutuyor, tehdit ve hakaretler ediyor, böylece gündemi belirliyorlar. Tüm geçmiş tartışmalar, bir gösteri. İki yıldır tutuklu olan ABD’li rahip, ABD iktidarının da umurunda değil. Bu olayı bahane edip dini gerekçelerle Türkiye düşmanlığı lafları edenler de boş konuşuyor.
ABD iktidarı ile Erdoğan iktidarı arasında gerçek sorunlar var: Akdeniz’de bulunan doğal gaz ve petrol kaynaklarının paylaşılması, Halkbank’a kesilecek para cezası, Rusya’dan alınan silahlar ve artan ticari ilişkiler, Suriye’de kimin çıkarlarının öncelikli olacağı.
Tüm bu sorunlar, ekonomik çıkarlardan kaynaklanıyor. İşçi sınıfının ürettiği zenginlikten gelen para, ücretlerinden kesilen vergi ve tüm diğer zenginlikler, ABD patronlarının kasalarına mı akacak yoksa başka bir ülkenin patronlarına mı?
Sert laf dalaşının sona ermesi, bir düzeyde anlaşma sağlandığını yani Erdoğan’ın taviz verdiğini anlatıyor.
AKP medyası, kah ABD karşıtı, kah Avrupa Birliği karşıtı, kah Trump taraftarı, bir gün Rusya’ya yakınız övgüsü yapıyor, ertesi gün Rusya düşman kampa geçiyor; tüm bunlar iktidarın izlediği siyasetteki yalpalamanın sonucu. Bu yalpalamanın nedeni ise emperyalıst güçler tarafından sıkıştırılmış durumda olmasıdır.
Ekonomik çöküş nedeniyle ABD ve Avrupa Birliği’ne muhtaç, Suriye’de özerk Kürt bölgesi oluşmaması için Rusya’ya muhtaç, doğal gazdan pay almak için ABD’ye muhtaç olmanın sonuçlarını yaşıyoruz. Elbette bu durumdan yerel iktidarları kendi çıkarları için yönlendiren emperyalist düzen sorumlu ancak Erdoğan iktidarı, onların oyunlarını oynayıp emperyalist güçler gibi hareket edebileceğini zannettiği için her şeyden sorumlu.
AKP iktidarlarında işçi sınıfına sadece oy ve destek vermesi söylendi, Erdoğan her şeyi iyi yapacaktı. Bu büyük yalan, şimdi en çok işçi sınıfını vuruyor. (04.09.18)
