CHP yine hareketlendi
CHP içindeki çekişme, koltuk kavgası ve en nihayetinde yeni bir olağanüstü kurultay isteği gündemi meşgul ediyor.
Muharrem İnce önderliğindeki taraf 2-3 hafta önce aniden, yoğun bir şekilde, kurultay için gerekli 625 delege imzasını toplamaya başladı. Önce çok demokratik görünen Kılıçdaroğlu, çevresinde kendi aleyhine çalışmalar yapılması ile tavır değiştirdi ve kurultaya karşı tutumunu açıkladı. Sonucun ne olacağı bu hafta netleşecek ancak kurultay olsun olmasın, CHP yönetimi bir kez daha değişecek ve eskiler biraz daha elenecek.
Kurultay gerçekleşip Muharrem İnce’nin ekibinin başa geldiğini varsayalım. O zaman köklü olarak ne değişecek? İnce ve ekibi CHP’nin burjuvaziye hizmet veren siyasetinden vazgeçip emekçilere ve yoksullara hizmet veren bir siyaset uygulamayı mı deneyecek?
Bugünkü kavganın nedeni
Önümüzdeki Mart’ta yapılacak olan yerel seçimde, özellikle büyük kent belediyeleri üzerinden muazzam bir koltuk paylaşımı söz konusu. Kılıçdaroğlu etrafındaki kadrolar kendi aralarında önemli koltukları paylaşacak ve muhalif tarafa arzu ettikleri pay düşmeyecek!
Muharrem İnce kendini ve taraftarlarını haklı çıkarmak için “Yerel seçimler var, belediyelerin yarısını kaybediyoruz. Belediye başkanlarına, meclis üyelerine sesleniyorum. Partinin oyu %15’e düşerse senin adaylığın ne işe yarayacak? Kadınlara sesleniyorum; %33 kadın kotası var ama kadın milletvekili oranı %12, CHP kendi Anayasasına uymuyor” diyerek destek arıyor.
CHP içerisindeki kavga, AKP’den alınacak belediyelerle bile ilgili değil. Daha çok CHP’nin kazanması kesin olan bölgelerde adayın kim olacağına dair yapılan çekişme.
Milyonlarca emekçi ve yoksulun yaşam şartları her geçen yıl daha kötüye gidiyor.
Aileler ay sonunu getirmekte zorlanıyor, milyonlar işsiz, sigortasız veya asgari ücretle kölelik şartlarında çalışmak zorunda. Mevcut iktidar ise gerici, baskıcı ve patron taraftarı siyasetini her geçen dün daha da artırıyor ve bununla da övünüyor. CHP yönetimi Ay’da mı yaşıyor? Emekçilerin ve yoksulların her gün yaşadığı bu sorunlardan habersiz mi?
CHP’nin gerçek yüzü
CHP, “Toprak işleyenin, su kullananın” şiarını kullandığı 1974 seçiminden beri iktidar olacak oyu, emekçilerin oyunu alamıyor. Çünkü emekçilere seslenerek, sağ partilerin yaptığı gibi demagoji yapamıyor. Erdoğan “kimsesizlerin kimsesi” olmaktan söz etmişti ama patronlar bundan hiç rahatsız olmadı, çünkü bir sağ siyasetçi olarak laf ebeliğiyle kitleleri kandırdığını, kendilerine çalışacağını çok iyi biliyorlardı. CHP’nin böyle bir yol izlemesi, işçi sınıfına, sol kesimlere moral verebileceği için mümkün değil. Nitekim CHP’nin, iktidar oyu almasına rağmen, 1974 seçiminden sonra hükümeti kurmamasının, siyasi manevralarla sağın hükümet kurmasının nedeni tam da budur.
Bu nedenle uslu bir burjuva partisi olarak, iktidardaki sağ partilerin yıpranmasını, sıranın kendisine gelmesini bekliyor. Erdoğan bir gün yıpranacak. CHP de tıpkı sağın yıpranması nedeniyle Ecevit’in 1990’ların sonunda yeniden umut verip başbakan olması gibi, kitlelerin oy vermesini bekliyor.
CHP’li solcular, işçi sınıfı siyaseti yapmaktan, emekçileri kazanmaktan bahsediyor ama bunu yapamazlar. Bunu yapsalar bile sadece sağ partiler gibi oy almak için, kitleleri kandırmak için yapacaklar. Çünkü CHP, burjuvazinin iktidarını, hükümetini kurma görevini taşıyor, başka bir amacı yok. (30.07.18)
