Pakistan : Emperyalist savaşın yarattığı bataklık
Pakistan’ın İslamabad kentinde 20 Eylül’de gerçekleştirilen bir intihar saldırısı sonucunda, Marriott adlı lüks otel havaya uçuruldu ve ilk değerlendirmelere göre 52 kişi öldü, 266 kişi de yaralandı. Bombalı saldırıyı üstlenen El Kaide’nin desteklediği "İslam Fedaileri" adlı grup, Pakistan gizli servislerinin belirttiğine göre, Pakistan’ın ABD ile olan askeri ilişkilerinin kesilmesini istiyor.
Bu yeni suikast, Pakistan’da durumun daha da kötüye gittiğini bir defa daha gösterdi. Afganistan ve bulunduğu bölgede ABD, NATO ve müttefiklerinin sürdürdükleri savaş ortamı, Batı’nın saldırılarına karşı radikal olduğunu iddia eden Pakistan’daki dinci köktenci grupları gittikçe güçlendiriyor.
Bu gruplar, genellikle etnik ve dini azınlıklara karşı kanlı suikast eylemleri yoluyla güçlendiler. Son aylarda sayıları artan bu suikast eylemleri, son bir yıl içerisinde 1.200 kişiden fazla insanın ölümüne neden oldu.
Üstelik ABD’nin Afganistan’da sürdürdüğü savaş, artık, güneydoğudaki büyük komşunun sınırlarını hiçe sayıyor. New York Times’a göre "CIA yıllardan beri Pakistan sınırları içerisinde militanlara karşı roket atıyor". ABD askerleri geçen Temmuz ayından beri Bush’un onayı ile Pakistan ordusu komutanlarını haberdar etme zahmetine katlanmadan, kara hareketleri ve helikopter saldırıları düzenliyorlar.
Diğer yandan Pakistan ordusu Amerikan askeri harekatlarına karşı kuzeybatıdaki aşiret bölgelerinde iki defa ateş açtı ve yeni seçilen Başkan Zerdari son günlerde New York’a gerçekleştirdiği ziyaretinde cılız sesli bir protestoda bulundu. Zerdari, bir ABD kanalının Pakistan’dan aktardığına göre "bize gereken bilgileri ver, biz gerekeni yaparız", "bu işi bizim güçlerimiz daha iyi yapar, eğer sizin güçleriniz bölgeye müdahale ederse, durumu yatıştırmaya çalıştığım bu bölgede, bu yabancı bir askeri müdahale olarak algılanacak" demiş.
Pakistan’daki kitlelerin büyük bir çoğunluğu, askeri saldırıların kaynağı kim olursa olsun "Amerikan’ın sürdürdüğü savaşın" bedelini ödüyor. Ülkenin kuzey batısındaki aşiret bölgelerinde 300 bine yakın köylü ABD ve Pakistan bombalamaları yüzünden evlerini terk etmek zorunda kaldılar. El Kaide veya Taliban gruplarına karşı olduğu iddia edilen operasyonlarda her gün, çoğunluğu sivil olan, yaklaşık yüz kişi öldürülüyor.
Amerikan hükümeti ve NATO, Afganistan’da elde edemedikleri askeri zaferin anahtarının Pakistan’da olduğu sonucuna mı vardılar? Tıpkı Nixon’nun, 1969’da Vietnam Kurtuluş Ordusu’na karşı zafer elde etmek için yoğun bir şekilde Kamboçya’yı bombaladığı gibi mi? Sonuç itibarıyla, ordu, gizli servisler ve güçlü "müttefiği" ABD arasında sıkışmış Pakistan hükümetinin geleceği çok belirsiz. Amerikan savaşının gittikçe daha da yayılmasının ani sonuçları, kitleleri korumadığı gibi, köktenci isamcı grupların daha da çok güçlenmesine yol açıyor. LO (25.09.2008)
