Sinif Mucadelesi

AKP, CHP ve MHP’nin “Milli Mutabakatı”

Cuma 2 Eylül 2016

AKP ve Erdoğan’a karşı söylemediği kalmayan MHP, özellikle CHP ve Kılıçdaroğlu, şimdi nerdeyse “tek bir parti” gibi hareket ediyor. CHP, Taksim mitinginde AKP ve Erdoğan’a karşı tek bir eleştiri getirmedi. Yani AKP iktidarını desteklemenin ötesine geçmedi. Dahası CHP, büyük bir “şov” olan AKP’nin Yenikapı mitingine katılıp AKP ve Erdoğan’a beklenmedik bir destek verdi ve güçlenmesine katkıda bulundu.

CHP ve Kılıçdaroğlu, 15 temmuz öncesinde, Erdoğan ve çevresinin nasıl yolsuzluklara karıştığını, diktatörce davrandığını açıklayıp “yalancı” diye suçladığı Erdoğan’ı kastederek bir “diktatör bozuntusu” olduğunu söyleyip duruyordu.

Kılıçdaroğlu, tıpkı MHP lideri Bahçeli gibi Erdoğan ve yakın çevresinin 17 ve 25 Aralık yolsuzluk dosyaları yüzünden yargınlanması gerektiğini söyledi. Pekala şimdi ne oldu?

Artık AKP ve Erdoğan kitlelere hizmet veren, servetlerine servet katmaktan vazgeçen, demokrasiyi yüzde yüz uygulayan, insan haklarına saygı gösteren, dinci gericiliği yaymaktan vazgeçen, “Hakimiyet Milletin” temellerinde mi hareket ediyor? CHP yöneticileri başka bir gezegende veya ayda mı yaşıyor?

AKP iktidarı, 15 Temmuz’un hemen ardından OHAL ilan edip kararnamelerle ülkeyi yönetmeye başladı. FETÖ’cuların “inlerine girip” yok etme iddiasıyla, kendlerine muhalif herkesi, her muhalefeti yok etmeye başladılar.

Solcu, komünist diye bilinen öğretim görevlilerinden, Erdoğan’ın “şereflendirdiği” Türkçe Olimpiyatlarına İETT otobüsleriyle yolcu taşınmasına itiraz eden 8 KESK üyesi belediye emekçisine kadar “FETÖ’cu” diye işten atıldı. KESK’in açıklamasına göre açığa alınan üye sayısı 452, tutuklu sayısı 10. Oysa kamuda, Gülencilerin ayrı sendika kurup, oraya geçtikleri çok iyi biliniyor.

Durumu fırsat bilerek şimdiye kadar cesaret edemedikleri bazı gerici uygulamaları da gündeme getirdiler; polise “baş örtüsü hakkı” bunların başında geliyor. İşte bu ortamda yobazlığın gericiliğin dozunu daha da artırıp eski tarikatçı, Milli Görüşçü, yeni emlak zengini TBMM Başkanı, Kahraman, daha rahatça “artık İslami bir Anayasa gerekli” (yani şeriat), “Che denen eşkıya benim gencimin yakasında olamaz” gibi gençlerin rozetleriyle uğraşıp Ortaçağ görüşlerini dayatmaya çalışıyor.

Kürt halkına karşı yaptıkları baskı ve şiddet de artarak devam ediyor.
Devleti yeniden şekillendireceğiz iddialarıyla, dünkü dostları, bugünkü can düşmanları FETÖ’cuları devlet kurumlarından kovarken, onların yerine güvencesi olmayan, sözleşmeli çalışanları getirerek patronların istediği “güvencesiz” emeği kural haline getirmek yolunda adımlar atılıyor.

AKP, MHP ve CHP’nin oluşturduğu “Milli Mutabakat” iddia ettiği gibi “Hakimiyet Milletindir” laflarına hiç uymuyor. İktidarın, onların suç ortaklığı ile yaptığı, patronların acımasızca uyguladığı sömürü, talan ve baskı düzenidir. Çünkü bu “Milli Mutabakat” iktidarı, patronların servetine servet katması için yardımcı olurken emekçilerin sömürüsünü artırıyor, hayat ve yaşam şartlarını kötüye götürüyor. Basit bir örnek darbeden bu yana bankaların kârı fırladı ama el konan şirketlerin işçilerinin ücreti ödenmiyor.

Hakimiyetin millette olduğu bir düzende işsizlik, yoksulluk, sefalet ücretleri, güvencesiz çalışma, baskı, ulusal ayırımcılık, keyfi rejim diye bir şey olamaz. Tam aksine herkesin normal koşularda çalıştığı, insanca yaşayabileceği bir geliri olduğu, işsizliğin ve sömürünün olmadığı, herkesin özgür olduğu bir toplum olurdu.

CHP yönetimi, kendine danışılmadığında, çevresini nemalandıramayacağı kararlarda, kısık sesle itiraz ediyor. Ancak hakları gerileten, baskıcı yasa ve kararnameleri iptal ettirmek için kılını kıpırdatmıyor. Oysa 1990’da, o zamanki adıyla SHP hiç olmazsa bunu yapmış, Özal’ın OHAL uygulamalarından bazılarını iptal ettirmişti.

İnsani düzeni AKP, CHP ve MHP “Mutabakatından” beklemek, ölü gözünden yaş beklemek” gibi bir şey.

Emekçiler ve yoksullar bir “Mutabakat” kurup böyle bir düzeni gerçekleştirebilirler ve tek çözüm de budur. (29.08.2016)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2016  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 219 - 2 Eylül 2016  Site yaşamını izle Siyasetin Gündemi   ?