Sinif Mucadelesi

Siyasi kriz derinleşti, “demokrasi” maskesi çöpe atıldı

Salı 8 Eylül 2015

Sözde çoğunluğun oylarıyla yönetimi belirlediği bu düzende, yönetimdekiler, oylamayla ortaya çıkan sonuca uygun görmedikleri için yeniden seçim dediler. Sonuçta, sözde demokrasi için yapılanlar, demokrasi ile ilgili söylenenlerin tam tersi! Seçilenler oy verenlere uymuyor, oy verenlerin seçilenlere uyması gerekiyor. İşte düzenin “demokrasisi”!

Bir anda tüm demokrasi masallarının açıkça çöpe atılması, siyasi krizin ve onu tetikleyen ekonomik krizin ne kadar derin olduğunu gösteriyor. Aynı zamanda, tarafların ne kadar şiddetli çatıştıklarını da.

Bugünkü siyasi kriz, ilk değil. Geçmişte az çok değişik biçimlerde, bir çok kez yaşandı. Cumhurbaşkanı ve partisi, bir bütün olarak, bir siyasete bağlanmış durumda. Hem ülke içinden hem de ABD ve Avrupa Birliği’nden gelen tüm baskılara rağmen, izledikleri siyaseti değiştirmeyi çok ağırdan alıyorlar. Neredeyse bir yıldır gündemde olan IŞİD’e karşı askeri operasyona katılma buna örnek. PKK’ya, kendi halkına karşı bir günde harekete geçen ordu, IŞİD’e karşı kaplumbağaları bile geride bıraktı.

İktidardakilerin yollarından dönmemeleri, hiç de bu siyasete çok inanmalarıyla ilgili değil. Arkalarında onları destekleyen, iktidarın ekonomik ve siyasi yönlendiricisi olan, bu dönemde güçlenmiş patronlar gurubu, onların sermayesi var ve onların etkilediği, şu veya bu yolla yönlendirdiği kitleler var. Erdoğan, artık Ortadoğu’nun önderi değil ama onların siyasi temsilcisi, adamı olmaya devam ediyor.

Elbette hem Erdoğan’ın hem de diğer siyasilerin, üst düzey bürokratların içine battıkları yolsuzluk nedeniyle suçlanma kaygısı, siyasi kavgayı şiddetlendiriyor. Patronlar, çıkarlarını korumak için dünden hazır siyasileri, bürokratları yolsuzluğa batırıyor; yolsuzluğu batanlar, konumlarını korumak için her türlü rezilliği yapıyor.

İşte bu nedenle patronların arasındaki çıkar kavgası derinleştikçe, siyasiler birbirleriyle anlaşamıyor, anlaşmıyor. Eğer patronlar isteseydi, bir gün önce yerin dibine batırdıklarını ertesi gün göklere çıkaran siyasetçiler, geçmişte bir çok kez yaptıkları gibi uzlaştırmayı bilirler.

Bugünkü kavgada, ne insan yaşamı ne demokrasi ne haklar ne toplumun geleceği ne de başka bir şeyin önemi var. Milyonlarca insan; işsizlik, yoksulluk, borç içinde çırpınıyor, Kürt illerinde iç savaş var, can güvenliği kaygısı, göçmen dramları, hiç biri, ülkeyi yönettiklerini söyleyenler için sorun değil. Gösterişli toplantılarda, kendi kendilerini överek kendi kendilerine konuşuyorlar.

Bitmek bilmeyen seçim süreci, tüm gerçek sorunların üstünü örtüyor. Ancak sorunlar derinleşerek, gittikçe daha geniş kitlelere acı veriyor.

Önümüzdeki seçim sürecinde, sonrasında hükumet kurma döneminde de aynısı devam edecek. Emekçilerin yaşamı alt üst olurken, fabrikalardaki üretim, yaşamı çekilmez yapan feci çalışma koşulları ve düşük ücretler, hiç kesintiye uğramıyor.

Bir seçimle daha oyalanmak için hiç bir mantıklı nedenimiz yok. Emekçilerin sırtından kazandıklarını paylaşamayan patronları ve onların siyasi temsilcilerinin tümünü göndermek için mücadele etmek üzere örgütlenmeliyiz. (03.09.15)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2015  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 207 - 4 Eylül 2015  Site yaşamını izle Başyazı   ?