Sinif Mucadelesi
Nijerya

Kitleler, Boko Haram katilleri ile ordu arasında sıkışmış durumda

Çarşamba 18 Şubat 2015

İslamcı Boko Haram (Eğitim Haramdır) çeteleri, geçen Nisan ayında 220 liseli kız öğrenciyi kaçırmıştı. Bugüne kadar da onlardan haber alınamadı. Bu köktenci örgüt, Nijerya’nın kuzey doğusunda her gün terör havası estiriyor ve bu yılın başından itibaren katliamlar giderek daha da artıyor.

10 ve 11 Ocak hafta sonunda, Nijerya’nın kuzeyindeki bir pazarda, 25 kişi öldürüldü. Boko Haram, 10 yaşlarında kız çocuklarını, bellerine bomba asarak pazara gönderdi ve bombaları uzak mesafeden patlattı. Bu tüyler ürpertici cinayetler, tarikatın işlediği son cinayetler.

Bundan bir hafta önce bölgedeki 15’e yakın köye saldırı düzenlendi ve köy sakinleri katledildi. Baga kasabasında ise yüzlerce insan katledildi. Diğer kent sakinleri, Çat nehrini geçip kaçmak zorunda kaldı ve bu sırada bazıları boğularak öldü. Damaturu kenti de saldırıya uğradı ve orada da yüze yakın insan katledildi.

Kitleler, iki terör arasında sıkışmış durumda: Kitleler Boko Haram’dan korkuyor ama aynı zamanda Nijerya ordusundan da korkuyor. Kışlalarına kapanmış bulunan ordu güçleri, dışarı çıktığında katliamlar yapıyor, öyle ki Boko Haram’dan çok farklı davranmıyorlar. Örneğin Nisan 2013’de ordu güçleri, bir askerin intikamını almak için Baga’da 2 bin evi yaktı. Bu iki farklı güç iktidarı ele geçirmek veya korumak için birbirinin aynı terör yöntemlerini kullanıyor. Boko Haram hakimiyetini yaymak için şimdi komşu ülkeler olan Kamerun, Çat ve Nijer’deki yoksul bölgelerde de terör saldırıları başlattı.

Bu sözü edilen terör saldırılar, Afrika kıtasının, Güney Afrika ile birlikte en büyük ekonomisine sahip olan, petrol şirketleri cenneti ve büyük şirketlerin önemli yatırımları olan Nijerya’da yapılıyor. ABD ve Avrupa Birliği’nin büyük şirketlerinin hissedarları çok büyük kazançlar elde ediyor; Nijeryalı yöneticiler ve yerel ama cılız bir küçük burjuva tabakası da nemalanıyor: Ama kitleler sefalet içerisinde yaşıyor. Bu sefalet ülkenin kuzeyinde çok daha yaygın ve Boko Haram, bu sefalet ortamında büyüyor.

Boko Haram, 2002 yılında ortaya çıktı ve örgütün başını çeken kişi Şeriat kanunlarını öne sürerek, yoksul kitleler arasında büyümeye başladı. Ama en önemli etken, yöneticilerin yolsuzluklarını ve muazzam petrol gelirlerinin gasp edilip, özellikle de kuzeydeki kitlelerin sefalet içerisinde bırakılmasını teşhir etmeleri oldu. Bu hareket en başından beri, siyasi çevreler ile karanlık ilişkilere girişti. Örneğin kuzeydeki vali ve senatörler, seçimlerde bu tarikatın silahlı güçlerini kullanarak kendilerini seçtirdiler ve karşılığında Şeriat kanunlarını uygulayacakları sözünü verdiler. Hatta gerçek iktidarı ellerinde bulunduran generallerin bazıları, merkezi hükumetin bilgisi dahilinde, bu olaya suç ortaklığı yaptı. Bugün artık ordu, tarikat ile başa çıkacak konumda değil. Askeri bütçe, ülkenin toplam bütçesinin %20’sine denk olmasına rağmen, her seviyedeki yolsuzluklar nedeniyle, Boko Haram’a karşı savaşan askerlere bu paranın sıfıra yakını ulaşabiliyor.

Yoksul kitlelerin ve emekçilerin can düşmanı olan İslamcı gurupların neler yapabileceklerini somut olarak Nijerya’da görmekteyiz. Ama bunların kökeninde emperyalizmin dünyayı talan etmesi ve ona hizmet eden kokuşmuş iktidarların varlıklarını sürdürebilmeleri için verdikleri destek yatıyor. LO (16.01.15)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2015  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 200 - 6 Şubat 2015  Site yaşamını izle Uluslararası Gündem   ?