Sinif Mucadelesi

Sınırlar kaldırılsın! Halkları bölen, savaş siyasetlerine son!

Çarşamba 15 Ekim 2014

Yeniden açılan meclisin ilk iş olarak, savaş için yasa çıkardı. Başta ABD olmak üzere emperyalist yöneticilerle yapılan pazarlık belli bir aşamaya gelmiş olmalı ki iktidar çevreleri, siyaset değiştirdi. Elbette Iraklı ve Suriyeli kitlelerin katledilmesi, göçe zorlanması ve yaşadıkları tüm acılar, fazla umurlarında değil. Sözde güvenlik gerekçesiyle sınır kapılarının bir kapılıp bir açılması bunu gösteriyor. 40 kilometre ötedeki bir türbeye 20 dakikada asker ulaştırmak için her türlü plan hazır ama 3-5 kilometre ötede katledilen Ezidiler ve Kürtler için tek bir hareket yok.

Hükumetin temel hedefi bölge halklarının katledilmesi, göçe zorlanması ve tüm bunlara bugün sebep olan IŞİD değil, Suriye iktidarı. Elbette buna her türlü Kürt siyasi örgütlenmesinin güçlenmesini engellemeyi de eklemek gerekiyor. Suriye’den kaçanların gelmesi için önceden hazırlık yapılmıştı ama bir haftada 150 bini geçen Kobanili Kürtler için sonradan yapılan birkaç çadır bile boşaltılıp askerlere verildi.

Suriye ile “kardeşlik” günlerinde, mayından temizlenip tarıma açılan binlerce kilometre karelik topraklarda, şimdi insanlar ölüyor. O topraklardan para kazanmayı, Suriye’deki yatırımlarından vurgun yapmayı hesaplayan, onlarca büyük patronun milyarları battı. İşte hükumet, bu zararları, kâra dönüştürmenin derdinde. Emperyalist yöneticilerden istediği, onlar için yapacaklarının karşılığında, onların Irak’ta ve tüm Ortadoğu’da kurdukları hakimiyeti ve talan düzeninin benzerini, Suriye’de yapmasına karşı çıkmaması.

ABD, Fransa ve İngiltere ve diğerleri, bu kez çıkarlarını doğrudan kendi askerleri ile değil, başta Kürtler olmak üzere bölge halklarını birbirlerine kırdırarak korumayı planlıyor. Onların temel sorunu, Irak’taki petrol kaynaklarının kendi denetimlerinde kalması. Bu istekleri gerçekleştiği ve çıkarlarına hizmet ettiği oranda, Türk devletinin Suriye’de kendi planlarını uygulamasına bir oranda göz bile yumabilirler.

Eğer böyle bir şey olursa, emperyalist devletler Irak’ta ne ise Türk devleti de Suriye’de aynı olacak: Yabancı bir sömürgeci! Hatta daha da kötüsü; emperyalist devletlerin maşası konumundaki bir sömürgeci.

Hem Erdoğan hem de başbakan, ezilen halkların temsilcisi gibi süslü konuşmalar yapıyor. Hatırlanacaktır, Obama’da ilk seçildiğinde benzer konuşmalar yapıp Irak’ın kendini yöneteceğini, asker çekeceğini açıklamıştı. Şimdi Irak, her zamankinden kötü durumda, parçalandı.

Türkiye’de olduğu gibi başka ülkelerde de siyasi iktidarların, barıştan, insan haklarından, kalkınmadan bahsettikleri oranda savaş ve yoksulluk arttı. Çünkü bugünkü yöneticilerin söyledikleri tüm bu lafların ardında, çıkarlarını temsil ettikleri büyük şirketlerin kârları var. Onlar için tek geçerli hak, büyük patronların kitlelerin canı pahasına kasalarını doldurmaları.

Siyasi iktidar, emperyalist devletlerle anlaşsa bile Türk burjuvazisinin önemli bir kesimi ve Kürt burjuvazisi, Suriye’de elde edilmesi kesin olmayan çıkarlar için Irak’taki ekonomik ilişkilerini zarara uğratacak bir harekete karşı. Ama sadece bu nedenle karşı. Öte yandan, iş yaptığı emperyalistleri de kızdırmak istemediği için arada kalmış durumda.

Olur da hükumet işi kıvırır, hem ABD ve çevresini memnun eder hem de bölgeden pay koparırsa, talana ilk kendisi koşacak. Halkların değil, patronların çıkarları temelinde siyasetler sürdüğü müddetçe, bölge halkları normal yaşamlarına dönemeyecek. (02.10.2014)


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2014  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 196 - 3 Ekim 2014  Site yaşamını izle Başyazı   ?