Sinif Mucadelesi

Dünya kupası ve FİFA

Çarşamba 9 Temmuz 2014

Brezilya’da dünya futbol kupası sürerken emekçilerin grev ve yürüyüşlerinin amacı, dünya kupasını engellemek değil, bu fırsatta ülkedeki yolsuzlukları, boşuna harcamaları teşhir edip sağlık, eğitim ve toplu taşımacılığa da en az futbol kadar değer verilmesi gerektiğine vurgu yapmak.

12 haziranda maçların oynanacağı bütün büyük kentlerde bu amaçla eylemler yapıldı. Sao Paulo’da metro grevini sürdüren emekçilerin çoğu, açılışın öncesindeki gece, eylemlerini durdurdu ama ertesi sabah 42 meslektaşlarının işten atılmasını bir yürüyüşle protesto etti. Polis, eylemlerine şiddetle karşılık verdi, açılış maçı yapılacak olan stad civarlarında terör estirip siyahilere, sakallılara, kısacası beğenmediği herkese saldırdı.

Rio’daki yürüyüşte kortej kent merkezinden geçerek sağlık ve eğitim için bütçe isteyip: “30 günde 30 milyar harcandı”; “belediye temizlik emekçileri Neymar’dan (en ünlü milli futbolcu) çok daha değerli” gibi sloganlar atıldı ve kentin en önemli caddeleri yani Copacabana semti işgal edildi.

Başka kentlerde de bir sürü eylem oldu. Emekçiler bu eylemler sayesinde Dünya Kupasından çok daha önemli sorunların olduğunu, acil önlem ve çözüm beklediğini hatırlattı.

Dünya Kupası, geçici olarak kitlelerdeki derin hoşnutsuzluğu arka plana itmiş olsa da hem Brezilya hükumeti hem de FİFA bu gerçeği çok iyi biliyor ve bundan çok korkuyor.

Brezilya’daki Dünya kupasını tertipleyen FİFA, “Katargate” diye bilinen bir yolsuzlukla gündemde.

FİFA’nın, 2022 yılı Dünya Kupasını, çok büyük yolsuzlukla Katar’a verdiği ortaya çıktı. Katar’da bu amaçla yapılan alt yapı inşaatlarında çalışan işçiler köle konumunda olup şimdiden 1.200 işçi, iş kazlarında öldü. Ölen işçilerin çoğu Nepal kökenli. Bu, FİFA’nın sadece son yolsuzluğu.

FİFA her şeyden önce büyük bir siyasi ve ticari kurum. 1904’de kurulan FİFA, uzun süre Fransız ve İngilizler tarafından yönetildi. Bu iki ülke önemli futbol ülkeleri olsalar da, her şeyden önce iki büyük sömürgeci. FİFA kurucusu Rimet, 33 yıl boyunca başkanlık yaptı ve 1934’te faşist Mussolini İtalya’sına, Dünya Kupasını vermekten çekinmedi ve Mussolini de bunu faşizmi desteklemek için kullandı.

FİFA her zaman büyük güçlerin yanında yer aldı. Örneğin 1958’de Cezayir kurtuluş savaşı esnasında Kurtuluş Cephesi (FNL), Fransa takımlarında oynayan Cezayirli futbolcularla bir futbol takımı oluşturmuştu. Bir sürü farklı ülke takımıyla karşılaşmalarına rağmen FİFA, sömürgeci Fransa’yı destekleyip Cezayirli takımın kupaya katılmasını yasakladı. Başka anlamlı bir örnek; 1978 yılında bir sürü ülke Arjantin’deki generaller diktatörlüğünü boykot etmesine rağmen, Dünya Kupasını Arjantin’e vermişti.

Katar örneğinde olduğu gibi FİFA’da geniş bir yolsuzluk ağı var. FİFA merkezi İsviçre’de olup dünyaca ünlü Adidas, Coca-Cola, Sony, Visa gibi dev gruplarla vurgun tipinde ticari ilişkiler sürdürüyor. FİFA, kupayı tertipleyen ülke ile ayrıcalıklı anlaşmalar imzalıyor. Örneğin futbol sahasının 2 km etrafındaki bütün alanlarda ticari tekel elde ediyor ve bu sayede seyyar satıcılar bu alanlara giremiyor. Brezilya’da 300 bine yakın seyyar satıcı, bundan etkilenip ekmek parasından mahrum kaldığı için şikayetçi. Ama Brezilya Kupası FİFA’ya 5 milyar avro kazandıracak!


Ana sayfa | İletişim | Site planı | |

Site yaşamını izle tr  Site yaşamını izle Arşiv  Site yaşamını izle Arşiv 2014  Site yaşamını izle Sınıf Mücadelesi Sayı : 193 - 4 Temmuz 2014  Site yaşamını izle Güncel... Güncel... Güncel   ?